Akıllı Eşek Hakkında Masal

TR
RU EN

      Evel zamanlarda çok yaşlı bir çobanın ihtiyar ama kurnaz, akıllı bir Eşeği varmış. Çoban bu Eşeğini çok sever ve onunla övünmeyi iyi bilirdi. Kahvedeyken hep:

     – Allah uzun ömürler versin, Eşeğim bizim Padişah’ın vezirlerinden daha akıllıdır. – diye anlatırmış.

     Çobanın bu sözleri günün birinde Padişah hazretlerinin kulağına değmiş.

     – Çulsuzun teki bir Çoban o kel eşeğini vezirlerimle ne cesaretle kıyaslar? – diye haykırır. – Onu buraya getirin!

     Saray muhafızları hemen yaşlı Çobanı bulup Hukümdarın önüne getirirler. Kızgın bakışları altında bulunan Çoban hukümdarın sözleriyle kendine gelmiş:

     – Hele cevap ver, be adam! Solucan kadar bir hiç olan sensin, vezirlerime nasıl dil uzatırsın? Onları uygunsuz sözlerinle nasıl aşağılarsın? – demiş.

     Padişahın gözlerine dimdik bakan yaşlı Çoban:

     – Hikmetlilerin en hikmetlisi, Padişah’ım! Şahların şahısın! Hayırlı bir günde doğan eşeğimin sevgili vezirlerinden daha akıllı olduğunu boşuna söylemiyorum ben. İnan ki, sözlerime Allah’ın şahittir. Günün birinde eşeğime binmiş bir köprüden geçiyordum. Eski bu köprü döşemesi delik deşik, aralıklıydı. Eşeğim çok dikkatli yürümesine rağmen bir ayağıyla aralığa kaymış, dizini zedelemişti. Sonraları aynı köprüden geçmem gerektiğinde, Peygamber’imizin duası daim üstünde ola, eşeğim hep inatlaşır, köprüye çıkmak istemezdi. Köprünün büyük bir deliğini dikkatle geçer aşardı. Sorarım sana, ey zekilerin zekisi Padişah’ım! Vezirlerin de mi böyle akıllı ve özenli hareket ederler?! Uzundur benim yaşadığım ömür. Kendi gözümle kaç kere görmüştüm bunların hırsızlarını, gaddarlarını rüşvetçilerini nasıl da astırdığını. Ve bunların arkasından gelenler de öncekisinin acı sonundan hiç ibret alamadığını da gördüm. Meşru kıldığın suçlar köprüsü geniş olsa da, senin vezirlerin gene de kanun denen delikleri hiç geçemiyorlar. Çıkardığın o kanunlar göz boyamak için yazıldığından dolayı. Gene sorarım sana, benim akıllı eşeğimi o akılsız vezirlerinle neden kıyaslıyorsun?

     Bunlara karşı hiç bir cevap veremeyen Padişah yaşlı Çobanın sözleriyle razı olur. Çobana eşeği için bir yünlü hurç vererek sarayından eve yollar.